top of page

Kendim Olmaktan Başka Seçeneğim Yok

Mesleğimin getirdiği bir ayrıcalık olarak bambaşka yaşlardan, bambaşka branşlardan sporcuların süreçlerine eşlik ediyorum. Çoğunlukla zorlandıkları ve halihazırdaki alışkanlıklarıyla karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelemedikleri zamanlarda tanışıyoruz. Bazıları bu alandan ne bekleyeceklerini bilmeden böyle bir adım atıyor, bazıları da spor psikolojisiyle ilgili karşılarına çıkan teknikleri keşfetmek için heyecan duyarak geliyor.


Maçı zihinlerinde canlandıracak, yarış öncesi nefes egzersizlerini yapacak ve her serbest atış öncesinde belirledikleri rutinlerinin üzerinden geçecekler. Bu sayede en iyi performanslarını ortaya koyacak, baskının en yüksek olduğu anları soğukkanlılıkla yönetecek ve tüm bunları yaparken süreçten keyif alacaklar. Aynı Zeynep Sönmez, Kuzey Tunçelli ya da Alperen Şengün gibi.


Süreç gerçekten de böyle işlese her şey ne kadar kolay olurdu…


Kafasındaki örnek sporcu gibi olabilmek için öyle gözükmeye, faydasız duygularını bastırmaya ya da kendini bir şeylere zorlamaya çalışan sporcu kısa sürede bunun işe yaramadığını hayal kırıklığıyla deneyimliyor. Saklamaya çalıştığı heyecanı, sürekli tekrar ettiği ama içten içe inanmadığı cümleleri ve git gide daha da az keyif aldığı antrenmanlarıyla baş başa kalıyor.


Zihinde canlandırma, nefes teknikleri ve iç ses yönetimi gibi teknikleri uygulamanın mental dayanıklılıkla eşdeğer olduğu gibi bir anlatı var spor psikolojisi içinde. Bu anlatıyı pazarlamak çok daha kolay çünkü sporcuyu belirsizlikten ve konforsuzluktan koruyor. Ama tek başına anlamlı ve kalıcı bir değişikliğe sebep olmamasının yanında başarısızlık hissini ve umutsuzluğu da besliyor. 


“Bütün bunları yapmama rağmen hala kendime güvenmiyorum/heyecanlanıyorum/keyif alamıyorum/performans gösteremiyorum.” 


Mental dayanıklılık geliştirmek konforsuz, efor gerektiren, inişli çıkışlı ve bitmeyen bir süreç. 


Başka birinin zihin yapısını kopyalamak ya da hazır bir şablonu zihninize monte etmek mümkün değil. Bu yapıyı bir başkası sizin için inşa edemez. Kendinizi anlamadan ve daha da yakından tanımak için merak duymadan sağlam bir temel atmanız da olası değil.


Anlamlı değişim, sporcunun “Kendim olmaktan başka şansım yok” dediği noktada başlıyor. “Zeynep değil, Kuzey değil, Alperen değil. Kendim.”


“Nereden başlayalım?”


İki Alıntı


1.


Büyük sporcu olmak demek, performans esnasında hayvansı ve meleksi niteliklerin nadide bir birleşimi haline gelerek bizim gibi güzellikten yoksun, vasat izleyicilerin kendilerinde bulmakta zorlandığı yönleri sergilemek demektir. 


Sicim Teorisi / David Foster Wallace


2.


Satranç tahtasının sonuna ulaşıp vezir olan bir piyon gibiydi. Beklenmedik, emsalsiz güç elde ettiğini düşünmek onu mest etti. 


Ayrılık Valsi / Milan Kundera


Üç Soru


1.


Benim hakkımda herkesin ilk aklına gelen özellik ne?


2.


Sadece en yakınlarımın bildiği özelliğim ne?


3.


Yalnızca benim bildiğim ve çevreme göstermekten çekindiğim özelliğim ne?

 
 
 

Yorumlar


© 2024 by Görkem Bilenoğlu, MSc. 

bottom of page